top of page
İLK SAYI KADIN .png

KADIN

MERVE AZİZE KELEŞ

Yaprak Deseni

Kadın eski zamanlardan günümüze kadar birçok farklı mitoloji ve inanışa konu olmuştur. Kimi zaman bereket, kimi zaman felaket, kimi zaman huzur, kimi zaman fitne, kimi zaman kıskanç, kimi zaman neşe olmuştur. Kimi zaman ise kucak açan, baş okşayan ve bağrına basan olmuştur; ana olmuştur. Kadın birçok inanışa göre çeşitli şekillerde zaman içinde evrilmiş değişmiş ve tanımlanmıştır. Fakat ne var ki yerleşik düzene geçildiğinde yavaş yavaş kadının yeri sınırlandırılmış, toplumda daha çok pasif konuma getirilmiştir. Bir kadın sınırlandırıldığında bile her zaman mucize yaratabilendir. Kadın, kadın olduğu için sınırlandırılsa bile aşar o sınırları. İçindeki dişil enerji gıdıklar onu hep ve hep gemisini daha ileriye taşır.

Sanayi devriminden sonra kadının alanı iyice sınırlandırılmıştır. Erkekler hayatın önemli alanlarında konumlanırken kadınlar geri plana itilmiştir. Ne var ki sınır tanımayan ve fark yaratan birçok kadınımız vardı tarihte, öyle küçümsendiği dönemlerde bile... Kendisine biçilen sınırlara boyun eğmeyip birçok başarıya imza atan, adını tarihe yazdıran kadınlar oldu. Kadın, kadın olduğu için güzelleştirdi çevresini.

Çok yakın bir geçmişe kadar kadına "Güçsüz" denildi, "Yapamazsın" denildi, "Kadınsın sen! Büyük düşünmene gerek yok, ne işin var!“ denildi, "Beceremezsin" denildi, "Senin işin çocuk" denildi, "Kadın kısmısın, otur oturduğun yerde" denildi, "Sus!“ denildi.

Halbuki bunların hiçbiri kadını tanımlamaya yetmezdi. Yetmez! Hâlâ daha kadın, kadın olduğu için hakları ihlal ediliyor, kimileri onu zayıf görüp ona zarar vermekten sakınmıyor. Kadın, kadın olduğu için kimileri, onu kendi malı mülkü gibi sahip olabileceği bir nesne olarak görüyor, kadın sesini çıkarttığında ya da kendi kararlarını verip kendi yolunu çizdiğinde ise öldürülüyor ve şiddete maruz kalıyor. Ama kadın bu değil!

Hangi kültüre bakarsanız bakın en temel bilgilerde kadına verilen değer aslında hep yüksektir. Bilmezler ama kadim inanışlardan tutun günümüz inanışlarında dahi kadın temelde çok önemlidir.

İslamiyette de kadına değer verilmiş, kadının hakları korunmuştur:

-“Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh’tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh’ın bir emâneti olarak aldınız.”(Müslim, Hac, 147),

 

-“Müminlerin iman bakımından en olgun olanları, ahlâkı en iyi olanlarıdır. Sizin en hayırlılarınız da hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır.”(T1162 Tirmizî, Radâ 11),

 

-"Kendileriyle huzur bulasınız diye size kendi (cinsinizden eşler yaratması ve aranıza bir sevgi ve merhamet vermesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir.” (Rum, 30/21),

 

-"Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım. Kadınlara ancak kerim olanlar ikram ederler, onlara kötülük edenler ise leim (alçak, mayası bozuk) kişilerdir.” (el-Camiü’s-Sağir, Hadis No: 4102; Münavi, Fayzu’l-kadir, Beyrut, 2002, 3/661) gibi birçok hadis ve âyet vardır.

 

Kadının varlığı aileyi bir arada tutar, kadın varsa güzellik vardır, kadının varlığı bulunduğu her yeri güzelleştirir, kadın bereketi sağlar. Eğer kadın sınırlandırılmaz, engellenmez; ona değer verilir ve destek olunur ise kadın çiçek açar. Bulunduğu ortamı güzelleştirip her şeyi bütünleştirir. Kadının motivasyonu varsa eğer huzur dolar çevresi. Eğer o mutluysa bereket olur, huzur olur, zenginlik olur. Hele kadın sevilirse... Kadın gerçekten sevilirse öyle bir sever ki hayat cennete döner.

Kadın büyütür; büyürken büyütür. Bir dünya vardır içinde, bir insan gelişir Hakk'ın hikmetiyle. Toprak olur, tohum büyütür. Filiz verir kadın, kadın doğurur ve öyle bir yetiştirir ki o çocuk âlim olur, bilgin olur, ilim bilir.

Kadın, kadın olduğu için içindeki enerjiyi yönlendirmek ve dönüştürmek ister. Sürekli yaratmak, büyümek, büyütmek ve genişletmek ister. Sevmek, sevilmek ister ve "benim" diyebileceği bir aileye sahip olmak ister. Kadın topluluk ister, bir yere ait olmak ister.

Her işin altından kalkabilecek güce sahiptir kadın, sadece hürmet ister, anlayış ister. Çoğu zaman da sadece kafasını yaslayıp derin bir nefes alabileceği bir omuz ya da sadece onu dinleyerek ona bakan iki göz ister.

Kadının hakim olduğu tek konu yemek ve temizlik değildir. Piyasa kadınların bu yönünü bildiği için reklamları hep kadınlara yöneliktir ve onları etkilemek için reklam üretirler. Çünkü kadın tek bir şey değildir, olamaz da! Tabiatında yok! Her şeyde kadının payı vardır, kadının eli her işe yatkındır, gördüğünüz her şey kadının işi olabilir, her konuda bir fikri olabilir. Market alışverişi, kıyafetler, günlük rutinler, mutfak aletleri, ev eşyaları, halılar, perdeler, ev dekorasyonu, mobilya, temizlik malzemeleri gibi birçok konuya hakimdir ve bu işleri gözü kapalı halleder. İş başa düşerse dolap kurar, rafı duvara monte eder, prizleri değiştirir, evi boya badana yapar, mutfak dolaplarını boyar hatta küçük tamiratlar bile yapar. Çünkü kadın günlük olarak birçok işle uğraşır, çoğu zaman iki işi birden yapar. Çalışır, kariyer yapar, çocuk büyütür, evin düzenini üstlenir. Kadın evi de yönetir, çocuğu da, yeri gelir evliliğini de yönetir, yürütmeye çalışır. Kadın sabır gösterir, dinler ve anlayış gösterir.

Bu yüzden kadınlarımıza sesleniyorum: "İçinizdeki gücü fark edin, güzelleştirin ve fayda sağlayın, büyürken büyütün; her yere elinizi atın, her şeyi okuyun, her konuda fikriniz olsun, size biçilen tekdüze kalıplardan sıyrılın!"

İçinizdeki bu gücü keşfettiğinizde sizinle birlikte yürüyen herkesi ileriye taşıyacak gelişimi göğüsleyebileceğinizin farkında olun!

 

Ey kadınlar!

Kadın olduğunuz için gurur duyun!

bottom of page